27 Ekim 2017 Cuma

Hayvanlara Niçin Bakarız?

Kitap Adı: Hayvanlara Niçin Bakarız?
Özgün Adı: Why Look At Animals?
Kitap Yazarı: John Berger
Çeviren: Cevat Çapan

Yayınevi: Delidolu
Sayfa Sayısı: 136
Baskı Yılı: 2017

Bir süre önce kaybettiğimiz, Görme Biçimleri kitabının da yazarı olan John Berger'in hayvanlara ilişkin sorgulamalarını içeriyor bu kitap. Valla ben mi yanlış anladım bilemiyorum ama ben çok ama çok farklı bir şey bekliyordum. Kitabın adı "Hayvanlara Niçin Bakarız?" olunca ben doğal olarak tarig boyunca insanların hayvanları neden evcilleştirdiğini, bunun sebeplerini, süreçleri falan okuyacağımı düşünmüştüm.

Ama alakası bile yok. Bu aslında John Berger'in odak noktasında bir şekilde hayvanların bulunduğu çeşitli denemelerini, kısa yazılarını -artık her ne derseniz- içeren bir kitap. Bu yazılardan birinin adı da kitaba ismini vermiş. Sanırım benim yanılgım bundan kaynaklıyor. Bu başlıklı yazı bile benim sorduğum sorular için tatmin edici değilken diğer yazılar tamamen alakasızdı.

Dediğim gibi ben, ilkel insanların avlanma için köpeği, ne bileyim seyahat için atı evcilleştirmeye çalışmalarını ve bunların altında yatan sebepleri falan okumayı bekliyordum. Doğrusu burada biraz çeviri kurbanı da olmuş olabilirim. Kitabın Türkçe adındaki "bakmak" kelimesini ben "ilgilenmek, göz kulak olmak" falan şeklinde anlamıştım ama aslında gerçek anlamıyla bakmak, görmek olarak  kullanılmış. Türkçe bazen yetersiz kalabiliyor gerçekten :D



Kitaba çok anlam veremeyince biraz internetteki yorumları da karıştırdım. Onlardan birinde Berger'in "Hayvanlara baktığımızda ne görürüz?" ve "Onlar bize baktığında ne görür?" şeklinde sorgulamalar yaptığından bahsediyordu. 

Sonuç olarak bambaşka bir niyetle alıp bambaşka bir kitap okumuş oldum :D Boyutları oldukça küçük bir kitap, o yüzden Berger okumayı seviyorsanız ya da bu hali ilginizi çektiyse alıp okuyabilirsiniz. Büyük ihtimalle bir saat gibi bir sürede bitirmiş olursunuz.


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 3/5
Kitap kurgu olmadığı için konusu itibariyle veriyorum puanımı. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 3/5
Eh diyelim :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 4/5
İlk yazıda zaman ekleriyle ilgili ciddi bir problem vardı, bir anda değişiyordu falan. Ama onun dışında güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 4/5
Bunu nasıl puanlasam bilemedim. Çeviri doğru ama ben yanlış anlamışım :D

Güzel kapak (%5): 4/5 
Kapak güzel olmuş. 

Final puanı: 3,2

26 Ekim 2017 Perşembe

İyi Adam

Kitap Adı: İyi Adam
Özgün Adı: La última salida
Kitap Yazarı: Federico Axat
Çeviren: Mehmet Gürsel

Yayınevi: Domingo
Sayfa Sayısı: 377
Baskı Yılı: 2017

Bazen, kendinden başka güvenebileceğin kimse kalmaz. Bazen, o bile olmaz. 

İyi Adam, Domingo'nun en yeni kitaplarından biri. Aslı bir canlı yayınında bu kitabı çok beğendiğini söyleyince ben de okumak istedim. Kitabın tanıtımlarında falan yazan şeyler de beklentilerimi arttırdı. Ama yine de bu kadar efsane bir şey beklemiyordum :D

Ted Mckay'in her şeyi var. Evli, iki kız çocuğu babası, iyi bir işte de çalışıyor. Ancak yine de intihar etmenin eşiğinde. Tam da edecekken birden kapısı çalıyor. Ted kapıdaki adamı tanımasa da adam onunla ilgili birçok şey biliyor ve ona bir teklif yapıyor. Ailesinin bu intihar haberinin sonuçlarıyla uğraşmaması için biz zincire katılmasını istiyor Ted'den. Ted, intihar etmek isteyen başka birini öldürecek, sonra kendi sırasını bekleyecek. Zincirden başka biri de gelip Ted'i öldürünce cinayete kurban gitmiş kahraman baba falan imajlarlıyla ailesine karşı bir nebze olsun içi rahat olacak.


Şu hali bile karışık ama olay hiç bundan ibaret değil. Bu anlattıklarım kitabın yüzde biri falan belki :D O kadar komplike ve yoğun bir kitap ki anlatamam! Ted'in gerçekliği o kadar çarpılmış ki neler olduğunu anlamaya çalışırken başınıza ağrılar giriyor. Olayların hangisi gerçek hangisi Ted'in sanrıları anlayamıyorsunuz. Olayları bir kenara bırakın, kişileri bile ayırt edemiyorsunuz. Karakterlerden hangisi gerçekten var, hangisi Ted'in hayal ürünü diye sorgulamaya başlıyorsunuz bir yerden sonra.

Kitabı gerçekten çok beğendim. Olaylar çözülüyor dedikçe başka bir şeyler olmaya devam etti. Hatta o kadar ki, son sayfada yine bir şey oldu ve kitap öyle bitti. Yazarın orada ne anlatmak istediğini de pek anlayamadım doğrusu. O detay oraya neden konmuştu, hala kafamı kurcalıyor :D 

Ben kendi adıma İyi Adam'ı psikolojik gerilim türünde çok çok üst sıralara yerleştirdim. Bu türü okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Ama olayları çözmeye çalışırken delirmeye de hazır olun :D 


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 5/5
Gayet güzeldi.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5
Her şey çok karışınca bazen yavaşlama ihtiyacı hissediyorsunuz ama merakınız buna izin vermiyor :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 4/5
"Herkes gider Mersin'e, ben giderim tersine." çevirisi dışında güzeldi :D

Orijinal isim (%10): 0/5
Ultima salida son çıkış demekmiş :D

Güzel kapak (%5): 4/5 
Kapak güzel ve ilgi çekici bence. 

Final puanı: 3,95

20 Ekim 2017 Cuma

Gökyüzüne Tutunurken

Kitap Adı: Gökyüzüne Tutunurken
Özgün Adı: Skyscraping
Kitap Yazarı: Cordelia Jensen
Çeviren: Pınar Polat

Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2017

Gökyüzüne Tutunurken geldiği günden beri çok ilgimi çekiyordu çünkü alışık olduğumuz tarzın biraz dışında yazılmış. Yazar kitabını nazım olarak kaleme almış. Yani bildiğimiz düzyazı değil, dizeler halinde ilerliyor yazılanlar.

Belki şiir gibi de diyebiliriz ama okuduğumuz şeyler şiir değil aslında. Dizeler arasında uyak falan da söz konusu değil. Yazar dağınık yazmış sadece :D Hatta bazen kelimeleri yıldız oluşturacak şekilde falan bile düzenlemiş, çok hoşuma gitti bu.

Ancak kitap için pek de bunu söyleyemeyeceğim. Yüreğimi Dağlayan Kitaplar serisine yeni bir üye daha eklenmiş oldu. Bunu bize niye yapıyorsunuz sevgili yazarlar? Git çiçekleri böcekleri falan yaz. Neden yani böyle kalbimin üstünden geçen kitaplar yazıyorsunuz? :D


Liseden mezun olmaya hazırlanan Mira, babasını annesini aldatırken yakalıyor. Bunu kitabın tanıtım yazısından aldım ancak olay tam olarak böyle değil. Başka şeyler var işin içinde. Bu tanık olduğu olay karşısında fazlasıyla sarsılıyor, akıl hocası olarak gördüğü babasını artık tanıyamadığını falan düşünüyor. Yavaş yavaş da kendisini bütün ailesinden ve okul hayatından soyutlamaya başlıyor. Şimdi düşününce, "Yazar, Mira'nın dağılmış iç dünyasını anlatmak için böyle yazdı belki de." dedim. Daha sonra başka şeyler de oluyor ve Mira çok geç olmadan her şeyi yoluna koymaya çalışıyor. 

Kitap takıldığım bir nokta oldu, o da olayların 1993 yılında geçmesi. Yazarın neden bunu yaptığını merak edip durdum. Hatta kitaptaki bazı olaylara karşı bundan 20 yıl önce toplum daha hassas, daha bilinçsiz falandı diye düşündüm. Hala emin değilim ama sanırım sebep, yazarın kendisi. Yazar da 1993-94 yıllarında Mira ile aynı olayı yaşamış, teşekkür kısmında bahsediyor.

Hem tarz hem de içerik olarak kitabı sevdim ben. Ama dediğim gibi çok içiniz burkuluyor okurken. Hüngür hüngür ağlamayı kabul ediyorsanız okuyabilirsiniz :D

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5
Güzeldi.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5
Dize dize ilerlediği için çok hızlı okunuyor.

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 4/5
Bir iki kelime gördüm galiba yanlış yazılmış. 

Orijinal isim (%10): 0/5
Orijinal adı Gökdelen'miş :D

Güzel kapak (%5): 3/5 
Fena değil :D

Final puanı: 3,55

18 Ekim 2017 Çarşamba

Daralan

Kitap Adı: Daralan
Kitap Yazarı: Mine Soysal
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı

Sayfa Sayısı: 215
Baskı Yılı: 2017

Bu kitabı okurken gerçekten böyle bir beklentim yoktu. Ama kitabı fazlasıyla beğendim :D Daralan benim Mine Soysal'dan okuduğum ilk kitap. Kendisi ayrıca Günışığı Kitaplığı'nın genel yayın yönetmenliğini de yapıyormuş.

Daralan, liseye başlamak üzere olan Mete'in hikayesini anlatıyor bize. Kıt kanaat geçinmeye çalışan bir aileye sahip. Ablasının da fiziksel bir engeli var, yürüyemiyor. Babası bir yerlerde iş çıktıkça, inşaatlarda falan çalışıyor. Mete de biraz depresyon sınırlarında dolaşıyor.

Tüm bunların üstüne bir de yeni komuşlarının bitmek bilmeyen kavgaları ekleniyor. Psikopat bir baba ve büyük oğul evin annesini ile kız ve erkek kardeşi dövüp duruyor. Kendi yaşıtı olan Ömer'in yakasına yapışmasıyla karşı evin olayları kendi evlerine de dahil oluyor. Böylece Mete ve ailesinin hayatı biraz hareketleniyor.



Biraz yürek burkan bir hikaye var ama kitap çok hoşuma gitti gerçekten. Mete'yi aşırı sevdim, ilk sayfalardan itibaren hemen içim ısınıverdi. Psikolog teyzenin işin içine girmesiyle de bu kendi halindeki ailenin hayatının bir nebze güzelleşmesini okumak da mutlu olmanızı sağlıyor.

Günışığı Kitaplığı, her gün giderek büyüyen çok güzel bir çocuk kitapları arşivine sahip. Biri bir çocuk kitabı önerisi falan istediğinde aklıma başka bir yayınevi gelemiyor artık. Yoğun zamanlarda, başka bir şeyler okuyamıyorken bir çocuk kitabından daha güzel bir alternatif göremiyorum :D



Özgün konu ve güzel bir kurgu (%40): 4/5
Gayet güzeldi.

Sürükleyici ve akıcı olma (%50): 5/5
Hemencecik okunuyordu :D

Baskı kalitesi (%5): 5/5
Güzeldi.

Güzel kapak (%5): 4/5
Kapak tatlı :D

Final puanı: 4,55

16 Ekim 2017 Pazartesi

Hayalperest

Kitap Adı: Hayalperest
Özgün Adı: The Dreamer
Kitap Yazarı: Pam Muñoz Ryan & Peter S
ís
Çeviren: Özlem Sığırtmaç

Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 371
Baskı Yılı: 2017

Hayalperest aşırı tatlı kapağı ve ilginç içeriğiyle ilgimi çekiyordu. O yüzden bu kocaman puntolu ve illüstrasyonlu çocuk kitabını okuyuverdim. Tek günde bile bitirebilirsiniz, o kıvamda bir kitap.

9-10 yaşlarında, dünya tatlısı Neftali isimli bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Her şeye meraklı, yolda yürürken bile durup otları yaprakları inceliyor Neftali. Bol bol hayal kuruyor ve en önemlisi de kitap okumayı çok seviyor. İlk satırlardan itibaren bir sıcaklık hissediyorsunuz Neftali'ye karşı.

Zayıf, cılız bir çocuk olduğu için diğer çocukların arasına pek karışamıyor. Kendisiyle alay ettikleri için yalnız başına vakit geçirmeyi daha çok seviyor. Bir de sürekli güçlen, erkek ol, boş şeylerle uğraşma falan diye başının etini yiyen bir babası var.



Böyle tatlı tatlı kitabı okurken, bir anda bu kitabın aslında bir biyografi olduğunu öğreniyoruz. Kitabın tanıtımlarında kim olduğu söylenmemiş, o yüzden ben de söylemeyeceğim. Kendiniz okuyarak keşfederseniz daha keyifli olur. Böyle kısıtlı imkanlarda, böyle bir çocukluk geçirip Nobel Edebiyat Ödüllü bir şaire dönüşmek takdire şayan gerçekten. 

Yirminci yüzyılın en önemli şairlerinden biri olarak anılan bu ismin hikayesini okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Umut dolu, cesaret verici ve etkileyici bir hayat öyküsü. Neftali'yi kurgusal bir karakter olarak da çok sevmiştim zaten, aslında kim olduğunu öğrenince de saygı duydum. 

Bu kitap sanırım daha önceleri İthaki'deymiş ama Yabancı Yayınları yakın zaman önce yeni bir baskı yaptı. Çok tatlı çizimleri de var, her yaştan insanın keyifle okuyabileceği bir kitap olmuş.


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5
Gayet güzeldi. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5
En fazla iki-üç saate biter :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 4/5
Birkaç yazım hatası takıldı gözüme. 

Orijinal isim (%10): 5/5
Yani, olmuş :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Kapak aşırı tatlı yaa :D

Final puanı: 4,6