13 Mart 2017 Pazartesi

Horla ve Karanlık Öyküler

Kitap Adı: Horla ve Karanlık Öyküler
Özgün Adı: Le Horla
Kitap Yazarı: Guy De Mauppasant
Çeviren: S. İpek Montanari
Yayınevi: İthaki
Sayfa Sayısı: 282
Baskı Yılı: 2017


Yine günün birinde ne okusam diye dolanırken elim İthaki klasiklerinden birine gitti :D Mauppasant'ı aslında hepimiz edebiyat derslerinden falan duymuşuzdur. "Olay hikayeciliği" kendi adıyla anılıyor çünkü.

Kitabın adında Horla öne çıkarılmış, çünkü Mauppasant'ın en popüler hikayesi ama kitabın içinde toplam 26 hikaye var. Bazılarını hiç sevemedim, bazılarını epey sevdim. Ama genel olarak kitabı okurken sıkıldım ve ne zaman bitecek diye düşündüm :D

Sevdiğim hikayaler, Deli?, Bir Deliden Mektup, Deli, Madam Hermet, Horla, Marslı, Uyutucu ve Kim Bilir? oldu. Marslı ve Kim Bilir'i özellikle sevdiğimi söyleyebilirim. Uyutucu da intihar ile ilgili sıradışı, farklı bir hikayeydi. 

Sanırım kendi durumundan ötürü, Mauppasant hep böyle karamsarlık ve delilik içerikli hikayeler yazmış. Zaten kitaptaki öykülerinden çok kendi hayat hikayesi beni çok daha fazla etkiledi.



Mauppasant, 1877'de, henüz 27 yaşındayken frengi hastalığına yakalanmış. 1882'de sanrılar görmeye başlamış, bu sanrılar artmaya devam etmiş, bir süre sonra otoskopik sanrı denen, kendi benzerini görmeye kadar gitmiş. 1890'da genel felç geçirmiş, beyninde kalıcı doku bozukluğu oluşmuş. İntihar etmeye kalkışmış, daha sonra bir psikiyatri kliniğine yatırılmış ve 1893 yılında ölene kadar da orada kalmış.

Bu klasiklerle ilgili en çok merak edilenlerden biri de çeviriydi. Çeviriyle ilgili bir problem görmedim ben okurken. Göktuğ Canbaba'nın önsözü, Doğu Yücel'in de sonsözüyle desteklenmesi de güzel olmuş. 

İki de alıntım var:

"Bir insan, diğer gezegenlerde yaşayanlar olduğuna inanmıyorsa akıllı değil demektir."

"Sadece, gerçekte anlamlandıramadıklarımızdan korkarız."

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 3/5
Değişik hikayeler vardı. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 2/5
Çok sıkıldım okurken :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Çeviri ve baskıda bir problem yoktu.

Orijinal isim (%10): 1/5
Orijinal adı sadece Horla imiş. 

Güzel kapak (%5): 3/5 
Kapakta bir olay yok :D

Final puanı: 2,45

3 yorum:

  1. Merhabalar,

    Yorumunuza tesadüfen denk geldim. Kitabı sonuna kadar okuyup yorumladığınız için teşekkürler. Çeviriden memnun kalmanıza da sevindim. :)

    Sadece bir noktaya açıklık getirmek için bu yorumu yazmak istedim. Orijinal isimden bahsetmişsiniz, ancak kitabın bir orijinal adı bulunmuyor. Sizin de bahsettiğiniz gibi içerisinde 20 küsür öykü var ve en bilinenlerden biri Horla olduğu için bu başlık seçimi uygun görülmüş. Maupassant'ın yazdığı öykülerin orijinalleri, ilk olarak çeşitli haftalık gazetelerde yayımlanıyor, sonrasında da farklı dönemlerde farklı adlar altında öyküler kitaplaştırılıyor. Biz de öykü seçimi sırasında tek bir kitaba değil, aynı kategoriye girebilecek öykülere yoğunlaştık, o yüzden bu kitabın birebir aynısı yok.

    Biraz uzun bir açıklama yapmış oldum ama paylaşmış olmak istedim :)

    İyi okumalar,
    İpek Montanari

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Hikayelerin toplama olduğu dipnotlarla belirtilmişti zaten ama kitabın başındaki baskı bilgilerinde de "Orijinal adı: Le Horla" şeklinde bir bilgi gözüküyor, ona istinaden yazmıştım ben de. Bu güzel yorum için teşekkür ederim :)

      Sil
    2. Ah anlıyorum, o da benim gözümdem kaçmış :) Orijinal bir ad belirtmek gerekiyor demek ki. Teşekkürler tekrardan yazınız için. İyi okumalar.

      Sil