26 Ekim 2016 Çarşamba

Yoklar (Gone, #1)

Kitap Adı: Yoklar
Özgün Adı: Gone
Kitap Yazarı: Michael Grant
Çeviren: Engin Karadeniz
Yayınevi: Artemis
Sayfa Sayısı: 559
Baskı Yılı: 2015


Az önce yazdığım blog yazısı bir anda kayboldu o yüzden tekrar yazıyorum. Ben bu seriyi uzuuun zamandır okumak istiyordum ve bir süre önce indirime girince sonunda almış oldum. Ancak bir hayal kırıklığıydı ilk kitap. 

Kitabı okurken çok sıkıldım, hatta yarım bırakmayı bile düşündüm ama nedense bırakmadım. Aslında durum şöyle, kitabı okumaya başlayınca hızlıca okunabiliyor ama mesele başlamak. Çünkü canım okumak istemedi, elim gitmedi yani.

Kitapta bir olay oluyor ve 15 yaşından büyük herkes puf diye bir anda yok oluyor. Bir de kalan çocukların yaşadığı alanın etrafında bir bariyer, bir duvar gibi bir şey çıkıyor. Bildiğimiz Under the Dome işte :D



Kitabın başlarında, olay ilk olduğunda anlamsız bir Tanrı muhabbeti dönüyor. Bunu bize Tanrı yaptı, bunu ancak Tanrı yapabilir, Tanrı bize bunu neden yaptı falan gibi gayet saçma ve yapay bir muhabbetti :D

Cidden sıkıldım ve hiç sevemedim. Keşke sevip uzun uzun bütün seriyi okuyabilseydim ama şu an 7 kitapta ne yazdı bu kadar hiçbir fikrim yok ve hiç tahammül edebileceğim bir uzunluk değil :D


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 2/5
Pek özgün değildi bence. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 3/5
Dediğim gibi başlayınca güzel ama başlayana kadar :D 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 3/5
Çeviri güzeldi ama baskıyı eleştirebilirim çünkü Yoklar yazıları silinmeye başladı.

Orijinal isim (%10): 2/5
Yoklar enteresan bir kelime ama tam içime sinmedi :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Kapaktaki insanlar kim bilmiyorum ama ben gerçek insanlı kapakları sevmiyorum :D

Final puanı: 2,65

3 yorum:

  1. Bildiğin Under the Dome diyemezsin. Under the Dome bildiğin Yoklar gibi diyebilirsin.

    Yoklar, yaklaşık 6 ay kadar daha önce basılmış bir seri.

    Burada özgün olmayan Under the Dome oluyor, Yoklar değil. :)

    Aslında gayet güzel bir seri. İkinci kitabını da okursan 7 kitaplık ne yazmış acaba gibi bir soru işareti kalmaz aklında. :)

    Tavsiyem, almasan bile eğer olur da eline geçerse bir şekilde seriye devam etmen.

    YanıtlaSil
  2. Under the Dome'ı henüz okumadım o yüzden bilmiyordum, sen deyince baktım da bu seri o kitaptan önce yazılmış. Tabirin doğru olmamış. Kitabın zamanına göre özgün olduğunu düşünüyorum ben.

    Çoğu distopya serisinden farklı bir alt metni var ve açıkçası benim distopyalardan beklediğim vahşiliği güzel işlemişti. Genel olarak seriye devam etmeni tavsiye ederim, ilerisinde biraz tekrara düştüğü kısımlar vardı ama distopya açısından baya sevdiğim bir seridir. *-*

    Kitabın kalitesi çok düşük çünkü o bir Artemis kitabı. :D Cidden nefret ediyorum o yayınevinden... Simli ya da öyle baskılar mı kaldı ya, ne yenilikçiler ne bir şey.

    Son olarak, bir yorumda görmüştüm de orijinali okuyan biri çeviriyi beğenmemişti.

    Umarım seriye bir şans daha verip devam edersin. ^^

    YanıtlaSil
  3. Blogunu çok beğendim ve takibe aldım :)

    Lütfen sen de benim bloguma göz at :) sofistikedusunur.blogspot.com

    YanıtlaSil