3 Şubat 2015 Salı

Gördüğüne Asla İnanma

Suçlunun kim olduğunu tahmin etmeniz hiç de kolay olmayacak!

Kitabın Adı: Gördüğüne Asla İnanma
Özgün Adı: Il riflesso del lupo
Kitap Yazarı: Mario Mazzanti
Çeviren: Güliz Akyüz Yıldırım
Yayınevi: Sonsuz Kitap
Sayfa Sayısı: 448
Baskı Yılı: 2012

Ünlü bir psikiyatrist merakı yüzünden kış uykusundaki canavarı uyandırır ve insan avının başlamasına sebep olur… Genç ve güzel bir kadın sevdiği adamı korumak için ruhunu şeytana satar…Ve polisler; büyük bir yapbozun parçaları gibi birbiriyle alakasız görünen cinayetleri çözmek için katile adım adım yaklaşan tek kişinin peşine düşerler…

Kitap muhteşem. Gerçekten okuduğum en güzel gerilim/cinayet romanlarından biriydi. Bir kere kahramanlar psikiyatrist. Romanın içine bir ruh sağlığı çalışanı girince gerçekten daha bir güzelleşiyor o kitap. Hatta kitabın başında bir kaç kere psikoloji derslerine bile giriyorsunuz. Algıyla ilgili bir ders işleniyor. Phi fenomeni falan, birinci sınıftan fizyolojik psikolojiyi anmış oldum ben de :D

Kitabı okurken aslında deli oluyorsunuz. Çünkü katil burnunuzun dibinde ama bulamıyorsunuz, gözünüzün önünde ama göremiyorsunuz. Yazar sizi sürekli iki üç kişi arasında kararsız bırakıyor. Bir kaç kere geri dönüp ipuçlarını tekrar okudum ve birilerini elemeye çalıştım ama yok olmuyor :D Kitabın bu özelliğini çok sevdim. Katil sürekli çevrenizde dolaşıyor ama sanki sizin gözleriniz bağlı.


Bu arada kitapta şöyle bir çevirmen notu var. Kitap bir İtalyan kitabı. İtalya'da lisans mezunu herkes bölüm fark etmeksizin 'doktor' ünvanı alırmış. O yüzden üniversitedeki asistandan polise kadar herkes doktor diye anılıyor. Kitap boyunca doktorlar havada uçuşuyor :D

Bir ara olaylar 20 yıl öncesine gidiyor. O zamanlar yaşanan bir takım olaylarla da bağlanıyor. Kitapta olayı çözmeye çalışan psikiyatrist aslında kitabın tamamını çok güzel bir şekilde özetlemiş. Şöyle diyor:

Yakalanma tehlikesi atlatan bir seri katil inzivaya çekiliyor ve akli dengenin şart olduğu bir disiplin üstüne parlak bir akademik kariyer yapıyordu. Yirmi yıl sonra büyük bir rastlantı sonucu, yüzünü gören tek görgü tanığıyla karşılaşıyordu. Bu karşılaşma suçların işlendiği yerden dört yüz kilometre uzakta gerçekleşiyor ve kahramanların ikisi de bilinçli olarak birbirini tanımıyordu. Tanık tarafından görülen bir rüya... Bu rüya, dahi bir psikanalist tarafından yorumlanıyor ve psikanalist işe burnunu sokup katile bildiklerini anlatıyor. Böylece kurt, derin uykusundan uyanarak yeni cinayet serisini başlatıyordu.

Öyle işte, kitabı gerçekten çok çok beğendim. Pazar günü oturup 200 sayfa falan okudum bitireyim diye. Çünkü gerçekten katili çok merak ettim. Şiddetle tavsiye ediyorum.


Özgün konu ve kurgu (%35): 5/5
Katili gözünüzün içine sokup göstermeme olayına bayıldım.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5 
Okuduğum en akıcı kitaplardan biriydi sanırım.

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Çeviride ve kalitede bir problem görmedim.

Orijinal isim (%10): 0/5 
Kitabın sadece bir bölümünde gördüklerimizle algıladıklarımız farklı olabilir gibi bir konu işlendiği için kitaba bu ismi vermek büyük saçmalık. Kitabın orijinal adı Kurt'un Yansıması gibi bir şey oluyor. Zaten katil de sık sık "kurt" adıyla anılıyor.

Güzel kapak (%5): 0/5 
Saçma sapan isme uysun diye yapılmış saçma sapan bir kapak.

Final puanı: 4,25

2 yorum:

  1. Kapak ve isim bana saçma geldiği için kitaplığımda öylece duran ve başlamak istemediğim bir kitaptı. Bakalım ben suçluyu tahmin edebilecek miyim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence asla tahmin edemezsiniz :D Bitirdikten sonra buraya yazarsanız güzel olur merak ederim :D

      Sil