Hayvan Yemek

Kitap Adı: Hayvan Yemek

Özgün Adı: Eating Animals

Kitap Yazarı: Jonathan Safran Foer
Çeviren: Garo Kargıcı

Yayınevi: Siren Yayınları
Sayfa Sayısı: 350

Baskı Yılı: 2015

Hayvan Yemek uzun zamandır kitaplığımda duruyordu ama bir türlü okuyamamıştım. Vejateryenlik konusu ne zamandır aklımdaydı aslında ama son zamanlarda yine gündemime geldi, o yüzden artık okuyayım dedim bu kitabı :D

Doğrusu tam olarak beklediğim gibi çıkmadı kitap, okudukça konusunu keşfedip şaşırmama sebep oldu. Yazar, uzun yıllar yaptığı araştırmalar sonucunda "sınai çiftlikler" konusundaki dehşet verici şeyleri açıklıyor. Sınai çiftlik dediği şey başta çok anlamlı değildi benim için, okudukça anladım. Et, süt, yumurta gibi ürünleri zincir şekilde, binlerce hayvandan elde eden o kocaman fabrikaları, çiftlikleri kastediyormuş.

Anlattığı şeyler gerçekten çok kötü. O kadar kötü ki gerçek olduğuna inanmak istemiyorsunuz. Hayvanlara yaşattıkları eziyetler, üretimin her aşamasındaki vahşet tek kelimeyle mide bulandırıcı. Okurken gerçekten iki yumurta, 100 gram et yiyeceğiz diye bu katliamları yapmaya değer mi diye düşünüyor insan. Verdiği bütün örnekler Amerika'dan tabii ama durumun Türkiye'de daha iyi olduğunu bir saniye bile düşünmedim.

Örneğin bir bölümde tavuklardan bahsediyor. Birçok ülkede tavukların kanı akıtılmadan önce şuursuz hale getirilmesi zorunluymuş. Bunun için elektroşok banyoları varmış. Bu bile yeterince korkunçken, elektroşoktan çıkan her tavuğun bilincinin kapanmadığı, sadece felç olduğu ve gözlerini hareket ettirebildiğinden bahsediliyor. Bu yüzden, tavukların birçoğu henüz bilinci açıkken boğazlarının kesildiği noktaya gidiyor. Burada kesim doğru yapılırsa atardamar kesiliyor ve hemen ölüyor. Ancak yazarın verilerine göre her yıl 180 milyon tavuk uygun olmayan şekilde kesildiği için yavaş yavaş kan akıtarak, acı çekerek ölüyor.

Bu sadece kısacık bir örnekti. Vicdanınız daha fazlasını okumaya elveriyorsa bu kitabı alın ve okuyun. Bana kalırsa bu kitabı her türlü alıp okuyun. Çünkü beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmek zorundayız. Bu kadar vahşet, karnımızı doyurmak için çok fazla.

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5

Oldukça çarpıcıydı. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 3/5

Bazı kısımlarda çok sıkıldım. 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5

Gayet güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 5/5

Direkt olmuş :D

Güzel kapak (%5): 4/5 

İlgi çekici bir kapağı var bence.

Final puanı: 3,7

İhbar

Kitap Adı: İhbar

Kitap Yazarı: Erdi Karadeniz
Yayınevi: Tosbağa Kitap
Sayfa Sayısı: 105
Baskı Yılı: 2018

Erdi, benim uzun zamandır Youtube ve Instagram'da takip ettiğim isimlerdendi. Çok güzel bir ses tonu var, Youtube videolarını saatlerce izleyebilirim diye düşündürtüyor size :D Bir yayınevi kurduğunu ve kendi kitabını bastığını öğrenince de onun adına sevindim gerçekten. 

İhbar'ın arka kapak yazısından falan ne çıkacağını asla anlayamıyorsunuz. Bu kasıtlı olarak yapıldı belki ama ben size söylemek istiyorum çünkü bu şekilde daha çok ilginizi çekecek bence :D Çünkü bu kitap bir polisiye! Böyle olduğunu keşfedince şaşırdım ve sayfaları daha büyük bir merakla çevirdim. Reading slumpa yakalanmamak için çabaladığım bir dönemde hem konusu hem de çok uzun olmaması ilaç gibi geldi bana :D

Ben kurguyu sevdim. Aslında kısaydı, daha uzun olsa daha çok keyif verirdi tabii. Ama bu kısalıkta böyle toparlanabilmesi de güzel olmuş bence. Yani 100 sayfada olup bitiyordu her şey ama hiç havada kalmış gibi de hissettirmiyordu. 

Özetle, belki sizin de takip ettiğiniz bir kalemden çıkmış, içimizden bir kitap :D O yüzden bence alın, inceleyin ve okuyun! :D

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%40): 4/5
Güzeldi. 

Sürükleyici ve akıcı olma (%50): 4/5

Kısa bir kitap ama yine de oldukça akıcıydı. 

Baskı kalitesi (%5): 5/5
Bir sorun yoktu. 

Güzel kapak (%5): 3/5

Kapaktaki görsel biraz bulanık gibi, biraz amatör olduğu belli oluyor :D

Final puanı: 4

Feminizm - Anlamak İçin Yedi Slogan

Kitap Adı: Feminizm - Anlamak İçin Yedi Slogan

Özgün Adı: Le Féminisme. En 7 Slogans et Citations

Kitap Yazarı: Anne-Charlotte Husson
Çeviren: Togla Üyken

Yayınevi: Karakarga
Sayfa Sayısı: 95

Baskı Yılı: 2018

Okumaktan büyüüük keyif aldığım feminist kitaplarım arasına bir yenisi daha eklendi! Ben bu kitabı Asena'dan görmüş ve o sıra yapmış olduğum alışverişe eklemiştim hemen. Bu kadar kısa bir çizgiroman olduğunu kitap geldikten sonra fark edince bir hayal kırıklığı yaşadım ama içi o kadar dolu dolu ki fazlasıyla tatmin etti beni.

Kitap feminizmin ilk ortaya çıkışıyla başlayarak tarihte yaşanan çeşitli olayları, feminizmin farklı alt gruplarını, önemli isimleri, feminizmin neyi nasıl savunduğunu, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, LGBT gibi konuları içeriyor. 

İçeriğini cidden çok sevdim, bu kadar kısa bir karikatür kitabı ancak bu kadar doldurulabilirdi sanırım. Üstelik medyaya değinmiş olması da ayrıca memnun etti beni. Çünkü bugün hala kadın cinayetleri, tecavüzler, kadına yönelik her türlü şiddet, aşka kurban gitti, gözü dönen sevgili falan gibi saçmasapan eril mesajlarla yumuşatılmaya devam ediyor. 

Herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Neymiş bu feminizm, ne diyormuş falan gibi sorular için çok sade ve temiz bir dille yazılmış harika bir kaynak olmuş bence. Çocuklar için ne kadar uygun olur bilemedim, o yüzden bence alın okuyun, sonra da çocuğunuza kardeşinize, artık etrafınızda her kim varsa, uygun gördüğünüz kısımları anlatın. Biz ve bizden önceki nesiller korkunç toplumsal cinsiyet yargılarıyla büyümeye devam ediyor, belki gelecek nesiller için artık bu saçmalıkları ortadan kaldırabiliriz. 

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 5/5

İçerik olarak çok iyiydi. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5

Çizgiroman gibi zaten :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5

Gayet güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 5/5

Direkt olmuş :D

Güzel kapak (%5): 5/5 

Kapak da gayet güzel!

Final puanı: 5

Sorgu ve Yanıt (Chaos Walking, #2)

Kitap Adı: Sorgu ve Yanıt

Özgün Adı: The Ask and the Answer
Kitap Yazarı: Patrick Ness
Çeviren: Kerem Işık

Yayınevi: Delidolu
Sayfa Sayısı: 512

Baskı Yılı: 2014

Kaos Yürüyüşü serisi adım adım bir hayal kırıklığına dönüşecek sanırım benim için. Umut Bıçağı fena değildi ama bayılarak da okumamıştım. Dedim ki balangıç kitabıdır, ikinci kitapta güzelleşir. O yüzden çok bekletmeden Sorgu ve Yanıt'a başladım. Ama yok yani, beklentilerimi hiçbir şekilde karşılayamıyor yazar.

Serilerin ikinci kitaplarında ben genelde böyle hissederim aslında. Yazar ilk kitapta bize gösterdiği dünyadan kopar ve savaşa odaklanır. Bu yüzden ikinci kitaplar hep bir kargaşa hep bir koşuşturmacayla geçer. Bu kitap da tam olarak böyleydi. Ben dünyaya dair daha fazla detay görmek istiyorum ama yazar bir türlü göstermiyor :D

Cidden, aslında kitapta çok güzel detaylar var. Mesela şu düşünce okuma olayı. Bir virüsten bahsediliyor ama nereden gelmiş bu? Ve neden sadece erkekleri ve daha da önemlisi hayvanları etkilemiş? Hayvanların da erkekler gibi karşılıklı düşünce okuyabilmesi çok ilgimi çekiyor ama daha fazla şey göremiyorum. Ya da Mank ırkı, inanılmaz güzel bir detay ama asla bir şey öğrenemiyoruz. Ya da şu sürekli beklenen gemiler, nereden geliyorlar? Bu sorularım böyle sürer gider :D

Sonuç olarak, sevdiğim bir seri olarak anamıyorum Kaos Yürüyüşü'nü hala. Özellikle bu kitabı okurken inanılmaz sıkıldım, bir türlü bitmek bilmedi. Muhtemelen nasıl sonlandığını görmek için İnsan Denen Canavar'ı da okurum çok vakit kaybetmeden ama bu saatten sonra ne kadar toparlayabilir pek emin değilim. 

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 3/5

Konunun çok güzel detayları var ama işlenmesini hiç sevemedim üzgünüm :D

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 1/5

Ç O K  S I K I L D I M :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5

Güzeldi, bir sorun yok

Orijinal isim (%10): 5/5

Yaaani :D

Güzel kapak (%5): 4/5 

Çıkacak yeni kapaklar güzel ama bu eski kapaklar da güzel bence :D

Final puanı: 2,45

Kaçış (The Generation Trilogy, #2)

Kitap Adı: Kaçış

Özgün Adı: Alight
Kitap Yazarı: Scott Sigler
Çeviren: Selen Ak

Yayınevi: Go!
Sayfa Sayısı: 598

Baskı Yılı: 2018

Uyanış favori kitaplarımdan biri haline gelince, ayrıca nasıl devam ettiğini de çok merak ettiğimden Kaçış'ı pek bekletmeden alıverdim elime. Kaçış da çok ama çok güzeldi gerçekten.

Konuyu falan hiç anlatmayacağım çünkü ister istemez ilk kitaba spoiler olacak. Ayrıca ilk kitabın sonunda yazarın kitabın sürprizini bozacak hiçbir şey söylemeyin uyarısı da çok hoşuma gittiği için bu kitapların konusundan özellikle pek bahsetmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki kitap okumaya bayıldığım detaylarla genişleyerek mükemmel bir kurgu sunuyor!

Seriye başlarken cidden hiçbir beklentim yoktu ama kitaplar o kadar harika çıktı ki, bu serinin Go'dan çıkan en iyi kitaplar olduğunu iddia ediyorum. Gözümü kırpmadan söyleyebilirim ki ben de uzuun zamandır bu kadar keyif aldığım bir seri okumamıştım. 

Tek sıkıntım henüz üçüncü kitabın çıkmamış olması. Keşke o da çıktıktan sonra okumaya başlasaymışım diyorum bazen. Art arda doya doya okur, bu güzel evrende bolca vakit geçirirdim. Hala okumadıysanız şiddetle tavsiye ettiğimi şu noktaya kadar çoktan anlamışsınızdır sanırım :D

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 5/5

Çok güzeldi. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5

Yine inanılmaz akıcıydı. 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5

Sorun yoktu. 

Orijinal isim (%10): 0/5

Serinin tek kusuru şu isimler sanırım :D

Güzel kapak (%5): 3/5 

Kapak ortalama yine :D 

Final puanı: 4,4

Benim Sihirli Dünyam

Kitap Adı: Benim Sihirli Dünyam

Özgün Adı: My Magical Life
Kitap Yazarı: Zach King
Çeviren: Tolga Birler

Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 208

Baskı Yılı: 2018

Zach King yanlış hatırlamıyorsam ilk kez Vine zamanı ünlü olmuştu. Videoları güzeldi, ben izlemeyi seviyordum. Bir kitap çıkaracağından hiç haberim yoktu, Yabancı paylaşmaya başlayınca gördüm.

Benim Sihirli Dünyam, 11 yaşındaki Zach'i anlatıyor. Ailesindeki herkesin sihirli bir gücü var. Babası zamanı geri alabiliyor, annesi eşyaları dönüştürebiliyor, kardeşi görünmez olabiliyor... Fakat Zach hala kendi gücünü keşfedememiş. Bunu keşfetmesi için önce bu güce yardımcı olacak sihirli nesnesini bulması gerekiyor. Ailesindeki herkesin sihir yapmasına yardımcı olan bir nesne var çünkü. Zach halen sihir gücünü bulamayınca ailesi belki de onun "atlanmış" olacağını düşünerek normal bir devlet okuluna yazdırıyor. Olaylar da bundan sonra başlıyor :D

Okurken çok keyif aldığım bir kitap oldu benim. Üstelik zamanımıza da ayak uydurmuş kitap, zaten tam Zach King'den beklenecek hamle :D Telefonunuza indirdiğiniz bir aplikasyon sayesinde kitaptaki çizimler canlanıyor! Dediğim gibi, bence çok tatlı bir kitaptı. Hazır karne zamanı da yaklaşıyorken çok iyi bir karne hediyesi olur bence :D

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5

Güzeldi. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5

Çocuk kitabı zaten :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5

Gayet güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 4/5

Neden Dünyam? :D

Güzel kapak (%5): 5/5 

Gayet güzel olmuş. 

Final puanı: 4,55

Umut Bıçağı (Chaos Walking, #1)

Kitap Adı: Umut Bıçağı

Özgün Adı: The Knife of Never Letting Go
Kitap Yazarı: Patrick Ness
Çeviren: Burak Eren

Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 464

Baskı Yılı: 2018

Kaos Yürüyüşü serisi yıllardır okumak istediğim kitaplar arasında. Ama eski baskıları almaya bir türlü fırsatım olmamıştı. Sonra Yabancı Yayınları'nın bu dünya harika baskıları yapacağını öğrenince onlarla temiz bir başlangıç yapmaya karar verdim :D

Hep okumak istiyorum dedim ama bir kere bile konusuna bakmamıştım kitapların. O yüzden Umut Bıçağı'nı okumaya başlayınca epey şaşırdım. Sorsanız ne beklediğimi ben de bilmiyorum ama sanırım böyle bir şey de beklemiyordum :D 

Prentiss adında bir kasabaya ayak basıyoruz. Todd Hewitt'in yaşadığı bu kasabanın garip bir özelliği var. Erkekler birbirlerinin düşüncelerini okuyabiliyor. Etrafınızdaki insanların aklından geçen her şeyi sürekli ama sürekli duyduğunuzu düşünün! Kasaba halkı bunu "gürültü" olarak adlandırıyor. Ve bu kasabada 13 yaşına basan her oğlan çocuğunun artık erkek olduğu kabul ediliyor. Todd da 13. doğum gününe artık gün sayıyor, bir ayı kalmış. Fakat bir gün, bir sessizlik keşfediyor. Yıllardır içinde bulunduğu gürültüden farklı bir şey. Ve ondan sonra, bitmek bilmeyen kaçışı başlıyor Todd'un.

Kitapla ilgili duygularım biraz karışık. Çok aşırı beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Henüz. Çünkü tüm kitap boyunca neler olduğunu anlamaya çalıştım aslında. Neler oluyor, bu gürültü tam olarak ne, Todd bu kadar amansızca neyden ve hangi sebeple kaçıyor... Aslında birçok şeyi Todd'un kendisi de bilmediği için bir anlamda onunla birlikte keşfetmiş olduk. 

Gerçekten oldukça farklı bir kurgu var. Gürültü dedikleri şeye sebep olan bir virüsten bahsediliyor, bir yanda uzaylılar var... Doğrusu okurken Dünya'da olup olmadıklarından bile emin olamadım :D Sanki her şeyin altından başka bir şey çıkacakmış gibi. Ecmel'in bu seriyi çok sevdiğini zaten biliyordum. Ama son zamanlarda bir videosunda yine sevdiğinden bahsederek serinin başladığı ve sonlandığı nokta arasında çok büyük bir fark olduğunu, hikayenin inanılmaz geliştiğini söylüyordu. O yüzden büyük bir merakla okumaya devam edeceğim bu seriyi. 

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5

Güzeldi. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5

Karakterlerin konuşma tarzı gereği kasten yanlış yazılmış çok fazla kelime vardı ve bu benim için akıcılığı bir tık azalttı. 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5

Gayet güzeldi. Bu kitabı çevirmek ekstra ekstra zordur :D

Orijinal isim (%10): 3/5

Ehhh :D

Güzel kapak (%5): 5/5 

Tasarıma bayıldım!

Final puanı: 4