29 Ocak 2015 Perşembe

Smiley

Merhaba,

Az önce Kovan'ın yorumunu girdim baktım bir de mim varmış. Sevgili Kitap Karavanı beni mimlemiş, kendisine çok teşekkür ederek hemen başlıyorum.


Seçtiğim 5 smiley'i hangi durumlarda kullandığımı söylemem gerekiyormuş.

4. Cinayet romanı okurken katili tahmin edince :D
7. Uyuz olduğum karakterli bölüme gelince :D
10. Çok büyük hevesle aldığım kitap tırt çıkınca.
11. Arkadaşım "Ben daha kitabı bitirmedim, sakın sonunu söyleme" deyince :D
15. Kitap hiç beklemediğim bir şekilde bomba gibi bitince.

Ben de Artemis'in GüncesiSaklama Kabı ve Obur Kitaplık'ı davet ediyorum. İyi eğlenceler! 



Kovan

Kitabın Adı: Kovan
Özgün Adı: The Bees
Kitap Yazarı: Laline Paull
Çeviren: Zeynep Yeşiltuna
Yayınevi: Martı
Sayfa Sayısı: 462
Baskı Yılı: 2014

Kitap tahmin edebileceğiniz üzere bir kovanda geçiyor. Ve kahramanlarımız arılar. Baş kahraman da Flora 717. Kendisi bir işçi arı. Ancak diğer arılardan farklı. Çünkü kovandaki diğer arıların ortak bir prensibi var "Kabul Et, İtaat Et ve Hizmet Et." Kovanın hiyerarşisinde asla geçişler yoktur. Kraliçe tektir, kutsaldır, sadece o doğurgandır. Ama tabii ki Flora bu kadar itaatkar değil. Dolayısıyla Kovan'ın kaderini değiştirecek girişimlerde bulunuyor.

Kovan daha önce hiç okumadığım tarzda bir kitaptı. Ama yine de hayal kırıklığı oldu bende. Beklentimi hiç karşılayamadı. Kapak tasarımı harika, dolayısıyla görür görmez alıyorum dedim. Ama ben çok daha farklı bir hikaye bekliyordum. Yani sonuçta arı bunlar, kovandaki o gerçek hiyerarşiyi görmek isterdim. Arılar gerçekten nasıl yaşar, onu okumayı beklerdim.


Ama kitapta arılar çok fazlaca 'insanlaştırılmış'. Kantinden yemek yiyorlar, yataklarda uyuyorlar. Hatta yazar kendisini o kadar kaptırmış ki Flora'nın içinde bulunduğu ortamı tanımlayan şöyle bir ifade var: "... kanat çırpışlarıyla birlikte salınan çiçekçikler insanın kulağını okşayan bir merakla mırıldanıyordu." İnsanın kulağı? Arı bunlar yahu arı! İşte kitapta bu sıkıntı var. Çoğu zaman olayın bir kovanda geçtiğini ve kahramanların aslında birer arı olduğunu bile unutuyorsunuz. Arılar aslında arı değil ancak arı kostümü giymiş insanlar olabilir :D

Ben bu duruma takılmam diyorsanız, kitap kendini okutuyor diyebilirim. Yani öyle çok heyecanlı çok sürükleyici değildi ama ortalama bir tempoda ilerledi. Sıkılıp da kitabı bırakacağınız bir durum yoktu bence. Ama yine de kovanda işler nasıl yürür, kraliçe arı nasıl doğar, kim kraliçe arı olur gibi gerçek bilgilerle işlenmiş bir kurgu okumayı tercih ederdim.

Özgün konu ve kurgu (%35): 2/5
Fikir çok güzel, ama arılara uygulanan bu insanlaştırma hoşuma gitmedi.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 3/5 
Ne müthiş akıcıydı ne de çok çok sıkıcı.

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Çeviride ve kalitede bir problem görmedim.

Orijinal isim (%10): 1/5 
Arı-Kovan ilişkisinin hatrına.

Güzel kapak (%5): 5/5 
Kapak kesinlikle çok güzel. Kitabı almamdaki en büyük etken kapağı oldu.

Final puanı: 2,56

23 Ocak 2015 Cuma

Golem ve Cin

Cin şansını bir daha denedi: "İnsan değilsin. Topraktan yapılmışsın." Kadının dudakları nihayet kıpırdadı. "Sen de ateşten yapılmışsın."

Kitabın Adı: Golme ve Cin
Özgün Adı: The Golem ve The Jinni
Kitap Yazarı: Helene Wecker
Çeviren: Can Yapalak
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 638
Baskı Yılı: 2014

Korkunç güçlere sahip bir büyücü tarafından, yalnızlık çeken bir adam için kilden yapılmış bir golem... Ve bin yıllık esaretinden uyanan bir cin... Bu iki olağanüstü varlığın yolları 1899 yılında New York'da kesişir.

Uzun süredir gerilim/korku falan benim klasik tarzımda okuduğum için biraz tür değiştirmek istedim ve Golem ve Cin'i okudum. Kitap gerçekten güzel. Çok güzel bir masal. Bir kere Golem'i çok sevdim. Golemler aslında bir sahibe bağlanan, emirlerini asla sorgulamayan, düşünemeyen hatta çoğunlukla konuşamayan kilden yapılma robotlar bir nevi. Ama bu Golem öyle değil.


Ayrıca Fetva'yı çok sevdim. Niye bilmiyorum ama sevdim :D Kitap boyunca farklı zamanlarda ve farklı yerlerde yaşamış bir sürü karakterle tanışıyorsunuz. Fetva da onlardan biri. Çölde yaşayan bir bedevi kızı. Niye bu kadar çok insan var derken kitabın sonlarına doğru bir bakıyorsunuz ki hepsinin hikayesi bir şekilde birleşiyor.

Sonuç olarak kitap tam okumalık :D Gerçekten okumanızı öneririm. Kitabın arka kapağında da yazıldığı gibi içinde kaybolacağınız büyülü bir masal...

Özgün konu ve kurgu (%35): 5/5
Daha önce hiç böyle bir şey okumadığınıza emin olabilirsiniz.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5 
Akıcılıkta da hiçbir problem yok

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Doğan Kitap genelde o normalden daha dar sıkıcı baskılar yapardı ama Golem ve Cin'de yapmamış, iyi olmuş :D

Orijinal isim (%10): 5/5 
Aynen çeviri!

Güzel kapak (%5): 4/5 
Orijinal kapaktan daha iyi ama süper değil.

Final puanı: 4,95

21 Ocak 2015 Çarşamba

Akıl Labirenti

Kim olduğunuzu unutsaydınız 
                                              kim olurdunuz?
Kitabın Adı: Akıl Labirenti
Özgün Adı: Two Deaths of Daniel Hayes
Kitap Yazarı: Marcus Sakey
Çeviren: Dilan Toplu
Yayınevi: Koridor
Sayfa Sayısı: 439
Baskı Yılı: 2011

Bu kitabı 2013 Tüyap'tan almıştım ve evet yeni okuyorum :D Çünkü üzerine 746252728 tane daha kitap aldım ve eskiler sürekli kaynıyor :D Akıl Labirenti güzel bir kitaptı. Bir adam bir sahilde uyanır. Çıplak, üşümüş ve boğulmak üzeredir. Yanında bir BMW, arabanın içinde tam üzerine oturan kıyafetler, bir çift ayakkabı, Rolex saat ve Daniel Hayes adına kayıtlı bir araba bulur. Ancak bir sorun vardır. Kim olduğunu, oraya ne yaptığını hatırlamaz.

İşte sonra Daniel Hayes'in kendisi olduğu tahmin eder ama kim olduğu hakkında hiçbir fikri yoktur. Ben de uzun süre karakterle birlikte "Ya bu Daniel Hayes kim, kim bu adam" diye sorup durdum. Ama yazar neden bu ismi seçmiş anlamış değilim. Daniel Hayes'in iki ölümü demiş ama bence kitapta iki kez ölen başka bir karakter var :D



Yazısını yine geç yazıyorum ve sanki kitap hakkında söyleyecek bir şeyim yokmuş gibi. Eleştirecek bir tarafını da bulamıyorum şu an bakınca. Kitap güzel, sürükleyici, bir kaç noktada 'oha' bile dedirtti :D Hah, şunu söylecektim: Kitapta daha önce hiç karşılaşmadığım bir özellik var. Bazı kısımları dizi senaryosu şeklinde.  Bildiğin senaryo okuyor gibi oluyorsunuz. Hemen bir örnek:

İÇ MEKAN - DANİEL VE LANEY'NİN MUTFAĞI / AKŞAM

DANİEL (SAHNE DIŞINDAN) 
Pekala. Tamam tamam. (Kendini toplar ve teatral bir tonda devam eder.)

Çok orijinal değil mi? İşte kitap böyle, bence artık puanlamaya geçelim.

Özgün konu ve kurgu (%35): 4/5 
Kitap değişikti, özellikle senaryo kısımları sebebiyle daha önce okuduğum hiçbir kitaba benzemiyordu.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5 
Sıkılmadan okudum, oldukça akıcı bir kitaptı.

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Koridor'u hep sevmişimdir zaten. Hiç sorunlu kitaplarını okumadım.

Orijinal isim (%10): 0/5 
Two Deaths of Daniel Hayes'e karşılık Akıl Labitenti. Kocaman bir sıfır hem de.

Güzel kapak (%5): 2/5 
Kitabın ortasında anlamsız bir çizgi var. Merak uyandırıcı bir kapak değil. Büyük ihtimalle ismi ilgi çekici geldiği için aldım.

Final puanı: 3,55


Yeni Mim

Bir etkinlikte daha mimlenmişim. Ama bu etkinliğin bir ismi yok sanırım :D Sevgili Kitapphane'ye teşekkür ediyoruum. Hadi hemen başlayalım! 

1) Blog açma hikayeniz nedir?
Öyle değişik bir hikayesi yok. Sürekli kitap okuduğum için bir süredir aklımdaydı "o kadar okuyorum bari yazayım da" diye ve öyle açtım :D

2) Blog isminiz nerden geliyor? 
Kitap okumadan bir hayat düşünemediğim için okuma eylemi benim için kronikleşti :D İsmimi de öyle seçtim

3) Hangi mevsimi seversiniz?
Garip gelebilir ama kış :D



4) Bu mevsim size neler çağrıştırıyor?
Bütüün gün yorganın altında sıcak sıcak yatmak, kitap okumak. Gerçi ben bunları dört mevsim yapıyorum ama kışın daha güzel :D

5) Kırmızı Ruj mu Eyeliner mı?
Bu soru beni ilgilendirmiyor :D

6) Blog yazmak sana ne kazandırdı?
Bir sürü güzel kitap blogu keşfettim.

7) Kitap okumak mı bir şeyler yazmak mı?
Okumak tabii ki.

8) Şiir mi, roman mı, hikaye mi?
Roman

9) En çok etkilendiğin film?
Ender'in Oyunu demek istiyorum. Gerçekten çok iyiydi.

10) Hangi tür kitap/film?
Korku, gerilim, fantastik kurgu, bilimkurgu.

11) Öğrenci olmak mı iş hayatı mı? 
Henüz çalışmaya başlamadım ama okul bitse de işe başlasam diye düşündüğüm oluyor :D

12) Kitap okumak mı film izlemek mi?
Kesinlikle okumak.

13)Klasik giyinmek mi spor giyinmek mi?
Spor

14) Asla almaktan vazgeçemeyeceğin şey ne?
Uyumak sanırım :D

15) En sevdiğin yemek?
Patates kızartması :D

16) En sevdiğin dizi?
The Big Bang Theory şu an 


17)Özel bir yeteneğin olsa bunun ne olmasını isterdin?
Görünmez olmak :D

18) Alınacaklar listen var mı? İlk 5'i ne?
Alınacak kitaplar listem yok da alınacak kitaplar defterim var :D Baya almak istediklerim not defterine yazıyorum. Dolayısıyla sayfalarca var ve ilk beşi yok :D

19)İlk aldığın makyaj malzemesi?
Gerçekten mi? :D

Etkinlik yapılalı epey olmuş sanırım, o yüzden kimseyi etiketlemiyorum. Bu yazıyı okuyan herkes davetlidir! 

Kendi Kitabını Yarat

Merhabaaa,
Sonunda bilgisayarıma kavuştum ve ilk iş yığılan yazılarımı girmek oldu :D Sevgili Guguklu Saatten Ninniler beni güzel bir etkinlikte mimlemiş, çok teşekkür ediyorum kendisine. Bu etkinlik Part of The Book'a aitmiş aslında, ona da teşekkürler :D Hadi hemen başlayalım.

1) Bir kitap yazmaya karar verdiniz. Türü ne olurdu?

Gerilim olsun bence :D

2) Bu kitabı bir serinin başlangıcı mı yoksa bağımsız bir roman şeklinde mi yazardınız?

Kitap yazmayı becerebileceğimi hiç sanmıyorum :D O yüzden tek kitap olurdu herhalde

3) Kitabınızın baş karakterinin yada karakterlerinin isimlerini ne/neler koyardınız?

Xavier ismini çok seviyorum nedense :D O olsun hadi :D 

4) Her yazarın etkinlendiği başka yazar yada yazarlar mutlaka vardır. Peki sizinkiler hangileri?

Dan Brown, Adam Fawer, John Verdon, Suzanne Collins, J.K. Rowling... diye uzar gider bu liste :D


5) Kitabınızın nerede geçiyor olmasınız isterdiniz? (Hangi ülke,şehir,köy vs). Ya da kitabınız kurgusal bir dünyayı anlatıyorsa orası nasıl bir yer olurdu?

Dan Brown sağolsun başka bir yer düşünemiyorum :D Tabii ki Vatikan! :D

6) Kitabınızı ilk olarak kime imzalayıp verirdiniz?

Yakın arkadaşlarımdan birine verirdim sanırım

7) Gelelim en önemli soruya, kitabınızın ismi ne olurdu?

Sokak olsun mu acaba ismi? Hiç yaratıcı değilim :D

8) Sizce kitabınızı en güzel şekilde anlatan 3 kelime ne olurdu? 

Sürükleyici, gerilim dolu, oha! :D



13 Ocak 2015 Salı

Biz

Kitap Adı: Biz
Özgün Adı: Мы (Mıy)
Kitap Yazarı: Yevgeni Zamyatin
Çeviren: Fatma Arıkan & Serdar Arıkan
Yayınevi: İthaki
Sayfa Sayısı: 250
Baskı Yılı: 2012

Kitaptan hiçbir şey anlamadım. Gerçekten anlamadım :D Biz bir distopya. Gelecekte Tek Devler denilen bir yerde geçiyor. İnsanlar adeta bir dokunun, bir vücudun hücreleri gibi. İsimleri bile yok, kodlarla anılıyorlar. Evlerin duvaları camdan. Herkes her şeyi aynı anda yapıyor. Akşam uyku zili çalınca herkes uyumak zorunda, sabah yine uyanma ziliyle herkes uyanıyor. Sonra herkes işe. Günde sadece bir saatlik 'kişisel zaman' var. Sadece onda birlikte hareket etme durumu yok. Sanırım kitabın adı bundan 'Biz', çünkü bu toplumda 'Ben' diye bir şey yok.

Tabii her distopyada olduğu gibi aile, evlilik, çocuk, gibi kavramlar yok olmuş. Herkes herkesin. Dolayısıyla biriyle seks yapmak için onun adına kesilmiş bir bilet alıyorsunuz ve bu bileti büro gibi bir yere gösteriyorsunuz. Sadece bu biletle cam evlerin storları indirilebiliyor. Onun dışında storları indirmek yasak.



Bir de 'integral' var. Tam emin olmamakla birlikte bunun uzay mekiği gibi bir şey olduğunu anladım :D Kitabı da zaten integralin mühendisi D-503'ün notları olarak okuyoruz. D, bu mekik tamamlanınca ilkel insanlara (bizden bahsediyor :D) ulaşılabileceğini düşündüğü için yazıyor bu notları. Kendi devlet sistemlerini, hayatlarını falan anlatıyor. Ama sonra sistem karşıtı bir kadına aşık oluyor. Sonra triplere giriyor işte, depresyon falan. Buradan sonra kitap çoook sıkıcılaştı.  Sadece bitsin diye okudum.

Ama kitapta birkaç tane hoşuma giden yer oldu. Onları alıntı yapıyorum: 

Bu kadın üzerimde denkleme tesadüfen girmiş, bölünemeyen irrasyonel bir sayı gibi hoş olmayan bir etki bırakmıştı.
Pek tabii bu, eski çağlarda yaşayanların düzensiz ve organize olmamış seçimlerine benzemez. Söylemesi komik ama onların seçimlerinde seçimlerin sonuçları bile önceden bilinmezdi. Kesinlikle hesap edilemeyecek tesadüfler üzerine, körlemesine devlet inşa etmek, bundan daha anlamsız ne olabilir ki?
-Tatlım sen matematikçisin. Hatta daha da fazlası, sen bir matematik filozofusun. Şimdi bana en son sayıyı söyle bakalım.
-Yani? Ben... ben neyin sonuncusu olduğunu anlamıyorum.
-Bilirsin işte, sonuncu, en üst, en büyük.
-Ama I, bu çok saçma. Bir kere, sayıların sayısı sonsuzdur, sen hangi sonuncuyu istiyorsun?
-Peki sen hangi son devrimi istiyorsun? Sonuncu diye bir şey yok, devrimler sonsuzdur.

Kitabı gerçekten anlamadım, kitabı okumuş ve beni aydınlatabilecek birilerini heyecanla bekliyorum :D 

Özgün konu ve kurgu (%35): 3/5 
Daha önce okuduğum distopyalarla benzer şeyler taşıyordu bence. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 2/5 
D'nin bunalımlarını okurken ben bunalıma girecektim neredeyse :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Çeviride de baskıda da bir problem yoktu.

Orijinal isim (%10): 5/5 
Rusça'dan aynen çevrilmiş.

Güzel kapak (%5): 4/5 
Kitap ne kadar sarmasa da değişik bir kapağı var. 

Final puanı: 2,90

Keyifli okumalar! 

12 Ocak 2015 Pazartesi

Başlayanlar (Starters, #1)

Başlayanlar, uzak bir gelecekte, çıldırmış bir dünyada zorlu bir yaşam mücadelesi. 

Kitabın Adı: Başlayanlar
Özgün Adı: Starters
Kitap Yazarı: Lissa Price
Çeviren: Kadir Yiğit Us
Yayınevi: Dex
Sayfa Sayısı: 338
Baskı Yılı: 2012

İki hafta boyunca finallerle uğraşırken bu kitap da elimde yıllandı, tam 9 günde bitirebildim kitabı :D Yazısını da geç yazmaya başlayınca açıkçası kafamda yazacak çok bir şey yok.


Biyolojik Savaş, orta yaşlı insanları yok etti ve geriye sadece gençler ve yaşlılar kaldı. Yaşlılar, yani Sonlayanlar, hayatlarına devam ediyorlar. Esas sorun ise gençler, yani Başlayanlar. Anne babaları öldü, beş paraları yok ve açlar.

Başlayanlar bir distopya. Bir biyolojik savaş var ve bu savaş yetişkin insanları öldürmüş. Geride sadece çocuklar ve yaşlılar var. Başlayanlar ve sonlayanlar. Sonlayanların bir kısmı über zengin, öyle böyle değil. Bir kısmı da kafede falan çalışarak geçinmeye çalışıyorlar. Başlayanlar ise sokaklarda, buldukları terk edilmiş binalarda yaşamaya çalışıyorlar. Çünkü hükümet çalışmalarını yasaklamış. Ana karakter Callie de kardeşiyle birlikte yaşam mücadelesi veriyor.

Bir de beden kiralama olayı var. Ultra zengin sonlayanlar, başlayan çocukların bedenlerini kiralayarak bir süre genç gibi takılıyorlar. Başlayanın ensesine yerleştiren bir yonga ile beynine giriliyor ve uzaktan kontrol sağlanıyor. Böylece vücut genç kafa yaşlı. Callie de kardeşiyle güzel bir evde yaşayabilmek için bedenini kiralamaya karar veriyor ve de kiralıyor.

Olay böyle giderken "a tamam işte kiraladı, süre dolunca parasını alacak gidecek" falan diye düşünüyordum ama hikaye birden döndü. Callie'nin kiracısıyla çok enteresan şeyler oldu. Beden bankası denen kurumun arkasında dönen olaylar falan derken aksiyon arttı. 

Konu iyi güzel ama kitap rezil. Bir sürü yazım hatası var. Bu kitap hiç mi son okumadan geçmedi, geçtiyse düzenlemeleri yapan neyin kafasındaydı hiç bilmiyorum. 

Gelelim puana. Yeni sistemle ilk puanı Başlayanlar alacak. 

Özgün konu ve kurgu (%35): 4/5 
Beden bankası, beden kiralama ve dünyada hiç yetişkinin olmaması güzel fikirler

Sürükleyici/akıcı olma (%45): 4/5 
Kitap oldukça akıcıydı, kendini okutuyor yani :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 2/5
Göze batacak kadar çok yazım ve çeviri hatası vardı

Orjinal isim (%10): 5/5 
Starters, direkt çevrilmiş. Yaşasın! :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Bir gözü mavi bir gözü gri kız sanırım bir bedende iki kişi olma durumu için. Güzel kapak, sevdim! 

Final puanı: 4,05

Herkese keyifli okumalar! 

Kitap Senaryoları


1. Bütün kitaplarından kurtulman gerekiyor. Sadece belirli türlerden (Fantastik, Kurgu olmayan ve senin seçtiğin bir tür) birer tane kitap kalabilir. Hangi kitaplar kalırdı?

Oha çok zor :D Ben okuduğum hemen her kitabı deli gibi beğenirim ki böyle seçemem. Beni alın onlara dokhnmayın :D

2. Kitapçıdasın ve senden küçük birinin annesine okumayı sevmediğini söylediğini duyuyorsun. Ama annesi onun bir kitap alması konusunda ısrar ediyor. Yanlarına gidiyorsun ve okumayı fazla sevmeyenler için uygun olduğunu düşündüğün bir kitabı öneriyorsun. Bu hangi kitap?


Suzanne Collins'in Gregor serisi.


3. Kendini iyi hissetmiyorsun ve toparlanmaya ihtiyacın var.  İyi bir ruh haline girmek için hangi kitabı okursun? 

Andy Weir'dan Marslı diyorum!

4. Küçüklüğüne zaman yolculuğu yapıyorsun. O zamanki hangi kitaba kendini kaptırırdın?

Kitabı uzun süredir arıyorum ama bulamadım. Okuduğum ilk kitaplardan biriydi. Mutfaktaki Canlı Sünger!


5. Arkadaşın sana 4 günlük bir tatil sürprizi yapıyor ve bavul hazırlaman için sadece 1 saatin var. Yolda okumak için hangi kitabı alırdın?

Ahmet Ümit - İstanbul Hatırası

6. Evin soyuldu! Endişelenme, her şey yerinde ancak kitaplığın yağmalanmış. En çok hangi kitabının güvende olmasını isterdin?

Dan Brown kitaplarım kalsın bari :(

7. Arkadaşın kitabını ödünç alıyor ve berbat bir hâlde geri getiriyor. Hangisini yapardın? a) Fark etmemiş gibi davranırdın. b) Aynısından sana almasını isterdin. c) Gizlice onun bir kitabına da aynısını yapardın.

b ve c birlikte :D 

Sevgili Nazlı Kitaplık'a teşekkür ediyorum ve bu kadar geç yaptığım için de özür diliyorum. Hep bu finaller! :D Bu kadar uzun sürede yapmayan kalmamıştır sanırım, o yüzden birilerini etiketlemiyorum ama bu yazıyı okuyan herkes davetlidiir! 

Yeni Puanlama Sistemi

Merhabaa, 

Yorucu iki haftalık final döneminden çıktım ve yıkılmadım, ayaktayım :D Bir de bilgisayarım bozuldu bu arada, o yüzden uzun zamandır kitap yorumu yapamıyorum. Bir süre daha bilgidayarsız idare etmek zorunda kalacağım gibi görünüyor. O yüzden daha fazla beklemeden yorumları gireyim dedim. Bugün çok şey gireceğim o yüzden :D Bu sürede iki tane kitap bitirdim, onların yorumları gelecek. Bir tane mimi var onu yapacağım ve bir de şu an yazmakta olduğun yeni puanlama sistemi geliyor.

2015 ile birlikte kendime yeni bir puanlama sistemi oluşturmaya karar verdim. Uzun zamandır aklımdaydı, öyle çok da bir şeye bakmadan puan veriyordum. Ben de oturdum, benim için önemli olan kriterlere dikkat eden bir puan sistemi oluşturdum. 



Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): "Ya bu kitap sanki daha önce okuduğum şeye benzemiyor mu?" dedirtmemeli okuduğum kitap. Özgün konu kitabın sürükleyici olmasına da katkı sağlar çoğu zaman.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): Tamam özgün bir konu var ama bir sayfayı bitirene kadar sıkıntıdan patlıyorsam hiçbir şey ifade etmez bana o kitap. Benim bir kitabı okuyabilmem için kitabın beni içine çekmesi lazım. Bir sonraki sayfayı çevirmek için çıldırmam gerek. Kitap bitsin diye zorla okuyorsam dünyanın en iyi kitabı olsa, Nobel ödülü falan alsa ne fayda? 

Çeviri ve basım kalitesi (%5): Tamam kitap çok güzel olabilir ama berbat bir çeviriyle okumak gerçekten büyük bir eziyet. Aynı şekilde kötü basılmış kitapları okumak da hiç hoş değil gerçekten.

Orijinal isim (%10): Blogumu takip edenler bilir, çok takılırım ben bu konuya :D Yazarın kendi kitabı için seçtiği ismi saçmasapan bir şeyle değiştirmek çok büyük saygısızlıktır bana göre. Tamam kitap çok güzeldir, kitaba bayılırım ama bu isim konusunun da puanda kendini hissettirmesini istedim. Kitap çok çok güzel olsa da özgün isminden uzaklaşılmışsa puanı düşücek o yüzden. 

Güzel kapak (%5): Bana kitabı aldıran etmenlerden biri de ilgi çekici bir kapaktır. Kitabın kapağını beğenmediğim için belki de efsane kitaplar kaçırdım bugüne kadar. 

Yine beni tanıyanlar bilir, ben öyle kitabı okurken aman edebi olsun, aman bir edebiyat şoku yaşayayım falan diye uğraşmam. O yüzden çok da edebi sayılmayan (kime göre?) şeyler okuyorum bazılarına göre. Kurgu olmayan kitapları okuyamıyorum ne yapayım, onlar da bu kadar sıkıcı olmasaymış :D

İşte bu kadar, artık bir kitabı değerlendirirken bu beş kategori için 5 puan üzerinden birer puan vereceğim. Bu puanlar ağırlıklarına göre birleşerek kitabın final puanını gösterecek. Tekrar bir sınıflama yapmama gerek yok sanıyorum, puan 5'e ne kadar yakında kitaba o kadar bayılmışımdır :D

Bir de orijinal isim kategorisi olmayacağından Türkçe kitaplar için düzenlenmiş versiyonunu oluşturmak istedim. O da şöyle:

  • Özgün konu ve güzel bir kurgu (%40)
  • Sürükleyici ve akıcı olma (%50)
  • Basım kalitesi (%5)
  • Güzel kapak (%5)



Son olarak, puanlama sistemini beğendiniz mi? Ne dersiniz, eklemem gereken başka bir kriter olabilir mi? Önerilerinizi bekliyorum!