30 Ekim 2016 Pazar

Kurt Gölü (Dave Gurney, #5)

Kitap Adı: Kurt Gölü
Özgün Adı: Wolf Lake
Kitap Yazarı: John Verdon
Çeviren: Ender Nail
Yayınevi: Koridor
Sayfa Sayısı: 470
Baskı Yılı: 2016


Kurt Gölü, Aklından Bir Sayı Tut ile başlayan Dave Gurney serisinin yepyeni 5. kitabı. Daha çıkalı 2 hafta bile olmadı sanırım. Serinin diğer kitaplarını da severim ama Aklında Bir Sayı Tut'un yeri ayrıdır bende, tam bir efsaneydi!

Bu kitap da oldukça ilgi çekici bir konuya sahip. Çıkacağı duyurusu yapıldığından beri çok merak ediyordum. Çünkü John Verdon yani! Gelir gelmez de hemencecik okudum zaten.

Konusu şöyle: Ülkenin farklı yerlerinde dört farklı kişi ölmeden önce birilerine (terapistine, masörüne, bir din adamına falan) bir rüya anlatıyor ve kısa süre sonra da bileklerini keserek intihar etmiş bir şekilde bulunuyor. Garip olan şu, 4 kişinin de anlattığı rüya tamamen aynı ve dört ölünün de yanında kurt başlı bir bıçak var. Gördükleri rüyada da zaten kurtlardan falan bahsediyorlar.



Ölen dört kişinin bir ortak yönü daha var. Hepsi de Kurt Gölü denen bir yerde çalışan bir psikiyatristin yaptığı sigarayı bıraktırma seansına katılıyorlar. Bu seanslardan sonra korkunç rüya şikayetleri başlıyor ve sonra da ölü bulunuyorlar. E tabii, böylece gözler direkt psikiyatirste çevriliyor ve insanları hipnoz yaparak intihara sürükleme ile suçlanıyor. 

Konuyu anlatması bile zor ve karmaşıkken aslında olayların arkasında dönenler on yüz kat daha karmaşık :D Kitabın başlarında biraz içine giremediğimi hissettim aslında. Ama polisiye kitaplarda bu hep olabilir sanırım. Hani şu olayların daha başlamadığı, kan dökülmeyen ilk 100 sayfa falan var ya, işte orada bir miktar sıkıldım :D

Kitabı beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. John Verdon zaten çok sevdiğim yazarlardan biri. Bu kitabına bir psikiyatristi dahil etmesi ekstra hoşuma gitti. 


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5
Güzeldi. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5
Olaylar biraz başladıktan sonra akıcı oldu bence :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Güzeldi.

Orijinal isim (%10): 5/5
Ooo, Wolf Lake! :D

Güzel kapak (%5): 3/5 
Bu serinin kapaklarının formu hep aynı oluyor, ortalama bence :D

Final puanı: 4,1

26 Ekim 2016 Çarşamba

Yoklar (Gone, #1)

Kitap Adı: Yoklar
Özgün Adı: Gone
Kitap Yazarı: Michael Grant
Çeviren: Engin Karadeniz
Yayınevi: Artemis
Sayfa Sayısı: 559
Baskı Yılı: 2015


Az önce yazdığım blog yazısı bir anda kayboldu o yüzden tekrar yazıyorum. Ben bu seriyi uzuuun zamandır okumak istiyordum ve bir süre önce indirime girince sonunda almış oldum. Ancak bir hayal kırıklığıydı ilk kitap. 

Kitabı okurken çok sıkıldım, hatta yarım bırakmayı bile düşündüm ama nedense bırakmadım. Aslında durum şöyle, kitabı okumaya başlayınca hızlıca okunabiliyor ama mesele başlamak. Çünkü canım okumak istemedi, elim gitmedi yani.

Kitapta bir olay oluyor ve 15 yaşından büyük herkes puf diye bir anda yok oluyor. Bir de kalan çocukların yaşadığı alanın etrafında bir bariyer, bir duvar gibi bir şey çıkıyor. Bildiğimiz Under the Dome işte :D



Kitabın başlarında, olay ilk olduğunda anlamsız bir Tanrı muhabbeti dönüyor. Bunu bize Tanrı yaptı, bunu ancak Tanrı yapabilir, Tanrı bize bunu neden yaptı falan gibi gayet saçma ve yapay bir muhabbetti :D

Cidden sıkıldım ve hiç sevemedim. Keşke sevip uzun uzun bütün seriyi okuyabilseydim ama şu an 7 kitapta ne yazdı bu kadar hiçbir fikrim yok ve hiç tahammül edebileceğim bir uzunluk değil :D


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 2/5
Pek özgün değildi bence. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 3/5
Dediğim gibi başlayınca güzel ama başlayana kadar :D 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 3/5
Çeviri güzeldi ama baskıyı eleştirebilirim çünkü Yoklar yazıları silinmeye başladı.

Orijinal isim (%10): 2/5
Yoklar enteresan bir kelime ama tam içime sinmedi :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Kapaktaki insanlar kim bilmiyorum ama ben gerçek insanlı kapakları sevmiyorum :D

Final puanı: 2,65

18 Ekim 2016 Salı

Kutup Yıldızı

Kitap Adı: Kutup Yıldızı
Özgün Adı: Wonderstruck
Kitap Yazarı: Brian Selznick
Çeviren: Merve Solmaz
Yayınevi: Artemis
Sayfa Sayısı: 620
Baskı Yılı: 2016


Ben bu kitaba BAYILDIM! Kitapları alırken arkalarını okumak gibi bir huyum olmadığı için bu kitaptaki mükemmel detayı ancak okumaya başlayınca çözebildim :D

Kitapta 50 yıl arayla yaşamış iki çocuğun, Ben ve Rose, hikayesi anlatılıyor. Ancaaaaak, Ben'in hikayesini bildiğimiz şekilde, kelimelerle okurken Rose için yalnızca çizimler var. Yazar kitabın yarısını yalnızca çizimler kullanarak ilerletiyor. HARİKA DEĞİL Mİ? 

İnanılmaz güzeldi. Ben hayatımda bu kadar orijinal bir fikir görmedim. İnsanlar nasıl bu kadar yaratıcı olabiliyor, gerçekten idrak edemiyorum :D Ayrıca çizimleri de yazarın kendisi yapmış. Adam duble yetenekli :D

Format olarak harika evet ama hikaye de çok güzeldi. İki çocuğun aynı yerlerde bulunmasını, aynı sokaklardan geçişini okuyoruz. Ve yavaş yavaş, hikayeler birbirine bağlanıyor ve sonuç olarak çok naif bir hikaye çıkıyor ortaya.


Cidden çok beğendim ya. Yılın sonuna iki ay kala, çok sürpriz başka bir kitap çıkmazsa, büyük ihtimalle 2016 favorilerinde ilk sırada olacak Kutup Yıldızı. Böylesine özgün bir kitap herkesin kitaplığında bulunmalı bence. Sevgi taşıyor şu an içimden :D

Kitapta önemli bir detay daha var. Hem Ben hem de Rose işitme engelli. Yazarın kardeşi de bu şekilde doğduğu için Ben karakterinde ondan esinlendiğini anlatmış. Ayrıca kitap için uzmanlarla tanışıp, işitme engelli kültürü hakkında bir çok okumalar da yapmış. Bu detay çok hoşuma gitti. 

Ayrıca aslında 600 küsür sayfa ama  bu kadar kalın olmasına bakmayın, başına otursanız 2 saatte falan bitecek kitap. O kadar sarıyor yani :D

Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 5/5
Çok güzeldii :D

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5
600 sayfa, 2 saatte biter :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Gayet güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 0/5
Wonderstruck aşırı şaşırmış falan demekmiş :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Kapağı çok güzel, özellikle sırtı.

Final puanı: 4,5

16 Ekim 2016 Pazar

Cehhennem (Robert Langdon, #4)

Kitap Adı: Cehennem
Özgün Adı: Inferno
Kitap Yazarı: Dan Brown
Çeviren: Petek Demir & İpek Demir
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 576
Baskı Yılı: 2013


Herhangi bir Dan Brown kitabını daha önce okumamış olmam ihtimal dahilinde değil. O yüzden Cehennem'i tekrar okudum! :D Çünkü Cuma günü filmi vizyona girdi. Ben hala gidemedim ve meraktan çatlıyorum.

Kitap çok güzeldi. Gerçekten çok güzeldi. Cehennem heralde benim en sevdiğim Dan Brown kitaplarında başı zorlayabilir. Konu olarak da bayıldığım bir yapıya sahip :D

Dünya Sağlık Örgütü de dahil olmak üzere birçok otoritenin istatistiklerine göre yakın zaman içinde ciddi sıkıntılar bizi bekliyor. Çünkü inanılmaz bir hızla ürüyoruz. 8 milyar olmamıza ne kaldı? Ancak kaynaklar tükeniyor. Milyonlarca insan bırakın yemeği, temiz suya bile ulaşamıyor. 



İşte kitap da bunu işliyor. Bir grup oluşum bu gidişe dur demek gerektiğini ve bunun için de insan neslinin kontrollü bir şekilde azaltılması gerektiğini savunuyor. Bunun için doktorların hastalıkları tedavi etmeyi bırakması gerektiğini söylüyorlar mesela. Yapılan araştırmalara göre insan türü için en uygun rakam 4 milyar. Yani türümüzün yarısına yakını ölmeli! Yoksa kısa zaman içinde hepimiz yok olacağız. 

Kitap hayranı olduğum, inanılmaz beğendiğim bir ikilem sunuyor bize: Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki nüfusun yarısını öldürebilecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız? Ve o düğmeye hemen basmazsanız, gelecek yüzyıl içinde insan türünün yok olacağı söylenseydi, türümüzün yok olmasını engellemek için nüfusun yarısını öldürür müydünüz?

 Harika değil mi? Bayılıyorum şöyle felaket senaryolarına :D Ve asıl bomba, kitabın bir kısmı İstanbul'da geçiyor. İSTANBULDA! Kapalı Çarşı, Sultanahmet, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı falan hepsini görüyoruz kitapta.

Çok beğendim cidden. Okurken inanılmaz keyif aldım. Göz açıp kapayınca kadar 200 sayfa falan okumuş buldum kendimi. Ayrıca Dan Brown bu kitapta da Floransa'ya ve İtalyancaya aşık etti beni :D

Unutmadan kitapta bol bol Dante ve onun Cehennem'ine göndermeler var. Gönderme dediysem, bütün olay onun üstüne kurulu bile diyebiliriz :D 


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 5/5
Çok güzeldii :D

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5
600 sayfa kitap ama su gibi akıyor :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Gayet güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 5/5
Inferno!

Güzel kapak (%5): 5/5 
Bayıldığımı söyleyemem ama kitaba tam puan vermek istiyorum :D 

Final puanı: 5

14 Ekim 2016 Cuma

Son

Kitap Adı: Son
Özgün Adı: The Last One
Kitap Yazarı: Alexandra Oliva
Çeviren: Cumhur Mısırlıoğlu
Yayınevi: Martı
Sayfa Sayısı: 414
Baskı Yılı: 2014


Son, müthiş bir sunumla geldiği için kitabı çok merak etmiştim. Zaten konusu da oldukça ilgi çekici. Kitabı okudum ve çok beğendim.

Daha önce hayatta kalma hikayeleri okuduk, ada hikayeleri falan da okuduk. Ama hiç reality şov okumamıştık. Aklınıza Açlık Oyunları gelebilir ama Son'un orjinalliği bize kamera arkasını da göstemesi. Bazı bölümlerde yapımcıların neler düşündüğünü, çekimlerde neler olduğunu, hatta hangi kısımların nasıl kesildiğini, montajlandığını falan bile okuduk.

Kamera arkasını görmek gerçekten çok hoşume gitti ve bence çok orijinal bir fikir. Bunun yanında bir de arada izleyici yorumlarının olduğu bölümler de vardı ve bu da çok güzeldi. 



Hikaye şöyle: Bizdeki Survivor'a benzeyen bir yarışma var. Başlangıçta her şey normal gidiyor. Yarışmacılar çeşitli görevleri yapıyorlar falan. Ama sonra tam da herkesin bireysel olarak ayrıldığı zamanlarda bir hastalık patlak veriyor. Bunu daha en başta size söylüyor zaten kitap. Yapımcılar falan ölüyor. 

Oyunculardan biri, adını söylemeyeceğim çünkü sanki kitap bunu ilerledikçe keşfetmemizi istiyor gibi geldi bana, hala yarışmada olduğunu düşünerek ilerlemeye devam ediyor. Etrafta gerçek cesetler görüyor, hayvan saldırılarına uğruyor. Ancak her şeyi yarışmanın bir parçası sanıyor. Cesetlerin manken olduğunu, hayvanların sanal olduğunu düşünüyor. 

Uzun süre bu şekilde devam ediyor, biz de onun yaşadıklarını ve olanları yavaşça keşfetmeye başlamasını okuyoruz. Cidden çok sevdim kitabı. Relatiy şov konusunu ve bir kıyamet sonrasını birleştirmek bence inanılmaz zekice. Kitabı şiddetle tavsiye ettiğimi söylemeye gerek yok herhalde? :D


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 5/5
Fikir çok orijinal geldi bana. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5
Başta kitaba girmekte biraz zorlandığımı söylemeliyim ama sonra aktı gitti. 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Gayet güzeldi. 

Orijinal isim (%10): 3/5
Aslında Son Kişi :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Şu pencereli kapak olayı falan çok güzel olmuş bence.

Final puanı: 4,35

8 Ekim 2016 Cumartesi

Gel Dersen Her Şeyi Bırakıp Gelirim... Yeter ki Gel De

Kitap Adı: Gel Dersen Her Şeyi Bırakıp Gelirim... Yeter ki Gel De
Özgün Adı: Si Tú Me Dices Ven Lo Dejo Todo... Pero Dirne Ven 
Kitap Yazarı: Albert Espinosa
Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 238
Baskı Yılı: 2014


Bu kitapla ilgili yoğun duygulara sahibim. Çünkü kitabın adına AŞIĞIM! Kitabı da sevdim ama sevmeseydim de bu kitabın kesinlikle kitaplığımda olmasını isterdim. Artık kitaplığımda 500 civarı kitap var herhalde, en beğendiğim isimli kitap ne diye sorsalar düşünmeden bunu çıkarırım. 

Kitapla ilgili cidden enteresan davranıyor olabilirim, o yüzden çok takılmayın :D Ama bence herkesin hayatında bunu söyleyebileceği biri olmalı. Ve hayatınızda öyle biri varsa, bu kitabı ona hediye edin bence. Çok anlamlı bir hediye olur, Kronik Okur tavsiyesi :D



Kitabın çok kuvvetli olmasa da enteresan bir kurgusu var. Kitap terk edilen bir adam ile başlıyor, gelin size önce "hayır" hikayesini anlatayım diyor anlatıcı. Sonra her bölümün sonunda önce şunu da anlatayım diyerek hikayeyi genişletiyor. Çocukluğundaki bir kaç olaya gidiyor, bugüne geliyor, geçmişe falan dönüyor. Bu farklı örgüyü çok beğendim.

Daha sonra ufak ufak bütün hikaye toparlanmaya başlıyor ve bir sona gidiyor. Dediğim gibi çok ultra güçlü bir kurgu değil. Zaten kitap çok uzun da değil. Ama ben okurken keyif aldım, sevdim.

Ayrıca kapağı da bildiğiniz sanat eseri. Gerçekten çok beğendim. Bir yerlerde inceleme fırsatınız varsa mutlaka bakın. Pegasus yarım şömiz de yapmış, çok enteresan :D


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5
İlginç kurgusunu sevdim. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5
Çok sürükleyiciydi.

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Güzeldi.

Orijinal isim (%10): 4/5
Aynen çeviri diye tahmin ediyorum :D

Güzel kapak (%5): 5/5 
Kapağı muazzam.

Final puanı: 4,55

Hain Yüreğim

Kitap Adı: Hain Yüreğim
Özgün Adı: Mein Böses Herz
Kitap Yazarı: Wulf Dorn
Çeviren: Regaip Minareci
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 380
Baskı Yılı: 2015


Uzun zamandır Wulf Dorn okumuyordum, o yüzden Hain Yüreğim iyi geldi. Wulf Dorn benim favori yazarlarımdan biridir. Hain Yüreğim de güzel kitapalarından biri bence.

Doro, erkek kardeşini kaybetmiş. Annesi babası dışarı çıktıkları için kardeşine baktığı gece bir şey oluyor, ancak Doro ne olduğunu hatırlayamıyor. Ve uzun süredir kardeşinin ölümünden kendisini sorumlu tutuyor. Yeni taşındıkları evin bahçesinde de hiç tanımadığı birini görüyor ve bu çocuk kendisinden yardım istiyor. 



Ben böyle kitapları çok seviyorum. Yani bir şeyler oluyor, ana karakter akıl sağlığından şüphe etmeye başlıyor. Biz de kitabın sonuna kadar yaşananlar gerçek mi, arkada olaylar dönüyor mu yoksa karakter gerçekten de hayal mi görüyor anlayamıyoruz. 

Yine favori hissim gelmedi ama kitabı kesinlikle sevdim. Sonu da şaşırtıcıydı aslında ama öyle şok falan da yaşamadım niyeyse :D


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5
Güzeldi, sevdim.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 5/5
Çok sürükleyiciydi.

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Güzeldi.

Orijinal isim (%10): 4/5
Olmuş herhalde :D

Güzel kapak (%5): 3/5 
Kapağın olayla pek alakası yok :D

Final puanı: 4,45

3 Ekim 2016 Pazartesi

Korku Vadisi

Kitap Adı: Korku Vadisi
Özgün Adı: The Valley of Fear
Kitap Yazarı: Sir Arthur Conan Doyle
Çeviren: İpek Babacan
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 193
Baskı Yılı: 2016


Ben Sherlock hikayelerini çok severim. O yüzden ne okusam diye dolanırken bu kitabı elime aldım. Ancak beni pek memnun ettiğini söyleyemiyorum. Eminim ki yazarın çok daha iyi kitapları var, ancak bu onlardan biri değil.

Birlstone Malikanesi'nde yaşayan Bay Douglas'ın cinayetini çözüyor bu kitapta Sherlock ve ekürisi Watson. Ama ben okurken sıkıldım. Kitap aslında 200 sayfa bile değil, normalde böyle bir kitabı tek oturuşta bitirirdim ama bunu öyle yapmak istemedi canım. O yüzden 2 güne yaydım.



Daha fazla ne söyleyebilirim bilmiyorum. Ama bence Korku Vadisi Sherlock efsanesinin zayıf halkalarından biri. 


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 2/5
Pek sevemedim. 

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 3/5
Okurken sıkıldım, bana çok sürükleyici gelmedi. 

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 5/5
Çeviride bir şey görmedim.

Orijinal isim (%10): 5/5
Korku Vadisi!

Güzel kapak (%5): 4/5 
Modern Klasiklerin tasarımlarını seviyorum ben.

Final puanı: 3

1 Ekim 2016 Cumartesi

Ada Yanıyor (Nil, #3)

Kitap Adı: Ada Yanıyor
Özgün Adı: Nil on Fire
Kitap Yazarı: Lynne Matson
Çeviren: Bilge Turan Zourbakis
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 488
Baskı Yılı: 2016


Sonunda Ada serisini bitirdim. İkinci kitabın ortalarından itibaren biraz sıkılmaya başlamıştım. Bu kitap da çok güzel bir final yapsın, bir şeyler yapsın ve beni geri kazansın diye ümit ettim ama olmadı. Bu seri ortalama bir seri olarak veda etti benim için.

Son kitap olduğu için konudan bahsetmem mümkün değil ama pek de bir şey olmuyor zaten :D Dediğim gibi okurken sıkıldım, artık bitsin yani diye düşündüm. 

Ama bu kitapta Ada'nın kendisini duymayı, duygu ve düşüncelerini okumayı sevdim. Genel olarak Ada'nın hikayesini de sevdim. Ama bilmiyorum ya, seriyi "vay be!" diye hatırlamak isterdim ama bunun için aradığımı bulamadım.



Snapchatte falan gördüyseniz, bu seriye bir maraton çekiyordum. Çektim de. Ama kamerayı uygun tutmadığım için videonun kenarlarında siyahlık olacaktı. O şekilde benim hoşuma gitmediği için de yayınlamamaya karar verdim. Başka serilere kısmet artık! :D


Özgün konu ve güzel bir kurgu (%35): 4/5
Benim için ortalamaydı.

Sürükleyici/Akıcı olma (%45): 4/5
Kitaplar bir tık sıkıcı olsa da enteresan bir şekilde hızlı okunuyor :D

Çeviri ve baskı kalitesi (%5): 4/5
Çeviride takıldığım birkaç nokta vardı, özellikle şu "duydum" ifadeleri :D

Orijinal isim (%10): 3/5
Nil on Fire!

Güzel kapak (%5): 3/5 
Ortalama yine :D

Final puanı: 3,85